Pour
Pour, Fransızca’da “için” anlamına gelen bir edattır. Genellikle bir fiili veya isim cümlesini takip eder ve bir eylemin veya durumun amacını veya nedenini belirtir. Örneğin:
- Je vais au magasin pour acheter du pain. (Ekmek almak için markete gidiyorum.)
- J’étudie pour réussir mon examen. (Sınavımı geçmek için çalışıyorum.)
- Elle travaille pour gagner de l’argent. (Para kazanmak için çalışıyor.)
Pour, ayrıca bir isim cümlesini takip ederek bir şeyin amacını veya işlevini belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- Cette clé est pour la porte d’entrée. (Bu anahtar giriş kapısı içindir.)
- Ce livre est pour les enfants. (Bu kitap çocuklar içindir.)
- Cette voiture est pour la famille. (Bu araba aile içindir.)
Pour, bir fiili veya isim cümlesini takip ederek bir şeyin nedenini veya sebebini belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- Je suis fatigué pour avoir trop travaillé. (Çok çalıştığım için yorgunum.)
- Elle est triste pour avoir perdu son chien. (Köpeğini kaybettiği için üzgün.)
- Il est en colère pour avoir été insulté. (Hakaret edildiği için öfkeli.)
Pour, ayrıca bir isim cümlesini takip ederek bir şeyin karşılığını veya bedelini belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- J’ai payé 10 euros pour ce livre. (Bu kitap için 10 euro ödedim.)
- Elle a vendu sa maison pour 200 000 euros. (Evi 200.000 euroya sattı.)
- Il a échangé sa voiture pour une nouvelle. (Arabasını yenisiyle değiştirdi.)
Pour, bir isim cümlesini takip ederek bir şeyin amacını veya hedefini belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- Je vais à Paris pour visiter la Tour Eiffel. (Eyfel Kulesi’ni ziyaret etmek için Paris’e gidiyorum.)
- Elle étudie le français pour pouvoir travailler en France. (Fransa’da çalışabilmek için Fransızca öğreniyor.)
- Il fait du sport pour rester en forme. (Formda kalmak için spor yapıyor.)
Pour, bir isim cümlesini takip ederek bir şeyin sonucunu veya etkisini belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- Je suis heureux pour toi. (Senin için mutluyum.)
- Elle est fière de son fils. (Oğluyla gurur duyuyor.)
- Il est déçu de son résultat. (Sonucundan dolayı hayal kırıklığına uğradı.)
Pour, bir isim cümlesini takip ederek bir şeyin zamanını veya süresini belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- Je vais rester ici pour une semaine. (Bir hafta burada kalacağım.)
- Elle a travaillé pour deux ans dans cette entreprise. (Bu şirkette iki yıl çalıştı.)
- Il a vécu pour 80 ans. (80 yıl yaşadı.)
Pour, bir isim cümlesini takip ederek bir şeyin yerini veya konumunu belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- Je vais à la plage pour nager. (Yüzmek için plaja gidiyorum.)
- Elle travaille dans un bureau pour gagner de l’argent. (Para kazanmak için bir ofiste çalışıyor.)
- Il habite dans une maison pour être plus à l’aise. (Daha rahat olmak için bir evde yaşıyor.)
Pour, bir isim cümlesini takip ederek bir şeyin yolunu veya yönünü belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- Je vais à l’école pour apprendre. (Öğrenmek için okula gidiyorum.)
- Elle va au travail pour gagner de l’argent. (Para kazanmak için işe gidiyor.)
- Il va à la bibliothèque pour lire des livres. (Kitap okumak için kütüphaneye gidiyor.)
Pour, bir isim cümlesini takip ederek bir şeyin nedenini veya sebebini belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- Je suis fatigué pour avoir trop travaillé. (Çok çalıştığım için yorgunum.)
- Elle est triste pour avoir perdu son chien. (Köpeğini kaybettiği için üzgün.)
- Il est en colère pour avoir été insulté. (Hakaret edildiği için öfkeli.)
Pour, bir isim cümlesini takip ederek bir şeyin karşılığını veya bedelini belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- J’ai payé 10 euros pour ce livre. (Bu kitap için 10 euro ödedim.)
- Elle a vendu sa maison pour 200 000 euros. (Evi 200.000 euroya sattı.)
- Il a échangé sa voiture pour une nouvelle. (Arabasını yenisiyle değiştirdi.)