Blend: Karışım, Harman, Birleştirme
İngilizce Anlamı:
- İki veya daha fazla maddenin bir araya gelmesiyle oluşan karışım.
- İki veya daha fazla maddenin bir araya gelmesiyle oluşan harman.
- İki veya daha fazla maddenin bir araya gelmesiyle oluşan birleştirme.
- Bir şeyin bir başka şeyle karıştırılması veya birleştirilmesi.
- Bir şeyin bir başka şeyle karıştırılması veya birleştirilmesi sonucu oluşan şey.
Türkçe Anlamı:
- İki veya daha fazla maddenin bir araya gelmesiyle oluşan karışım.
- İki veya daha fazla maddenin bir araya gelmesiyle oluşan harman.
- İki veya daha fazla maddenin bir araya gelmesiyle oluşan birleştirme.
- Bir şeyin bir başka şeyle karıştırılması veya birleştirilmesi.
- Bir şeyin bir başka şeyle karıştırılması veya birleştirilmesi sonucu oluşan şey.
Örnekler:
- A blend of coffee and milk (Kahve ve süt karışımı)
- A blend of spices (Baharat karışımı)
- A blend of colors (Renk karışımı)
- To blend two things together (İki şeyi bir araya getirmek)
- The blend of flavors was perfect (Lezzetlerin karışımı mükemmeldi)
Blend kelimesinin kullanıldığı ifadeler:
- Blend in (Bir şeye uyum sağlamak)
- Blend out (Bir şeyden uzaklaşmak)
- Blend together (Bir araya gelmek)
- Blend well (İyi karışmak)
- Blend poorly (Kötü karışmak)
Blend kelimesinin eş anlamlıları:
- Mix
- Combine
- Merge
- Amalgamate
- Fuse
Blend kelimesinin zıt anlamlıları:
- Separate
- Divide
- Disperse
- Scatter
- Disintegrate
Blend kelimesinin kökeni:
Blend kelimesi, Eski İngilizce “blenden” kelimesinden türemiştir. Blenden kelimesi, “karıştırmak” veya “birleştirmek” anlamına gelir.
Blend kelimesinin kullanımı:
Blend kelimesi, günlük konuşmada ve yazıda yaygın olarak kullanılır. Aşağıdaki örneklerde blend kelimesinin nasıl kullanıldığı gösterilmektedir:
- I like to blend different fruits and vegetables in my smoothies. (Smoothie’lerimde farklı meyve ve sebzeleri karıştırmayı seviyorum.)
- The artist blended different colors to create a beautiful painting. (Sanatçı, güzel bir resim oluşturmak için farklı renkleri karıştırdı.)
- The company blended two different types of coffee to create a new flavor. (Şirket, yeni bir lezzet yaratmak için iki farklı kahve türünü karıştırdı.)
- The two companies blended their operations to create a larger and more efficient organization. (İki şirket, daha büyük ve daha verimli bir organizasyon oluşturmak için faaliyetlerini birleştirdi.)
- The blend of cultures in this city is what makes it so unique. (Bu şehirdeki kültürlerin karışımı onu bu kadar eşsiz yapan şeydir.)
Sonuç:
Blend kelimesi, iki veya daha fazla maddenin bir araya gelmesiyle oluşan karışım, harman veya birleştirme anlamına gelir. Blend kelimesi, günlük konuşmada ve yazıda yaygın olarak kullanılır.