Vivid: Canlı, Parlak, Yoğun
İngilizce Anlamı:
“Vivid” kelimesi, duyulara hitap eden, canlı ve yoğun bir deneyimi veya özelliği tanımlamak için kullanılır. Görsel, işitsel, dokunsal, koku alma veya tat alma duyularını harekete geçiren bir şeyi ifade eder.
“Vivid” kelimesi genellikle aşağıdaki anlamlarda kullanılır:
- Canlı renkler veya görüntüler: Parlak, canlı ve göz alıcı renkler veya görüntüler.
- Yoğun duygular: Güçlü, canlı ve yoğun duygular.
- Canlı hatıralar: Keskin, net ve ayrıntılı hatıralar.
- Canlı hayal gücü: Zengin, yaratıcı ve canlı bir hayal gücü.
- Canlı anlatım: Canlı ve ilgi çekici bir şekilde anlatılan bir hikaye veya açıklama.
Türkçe Anlamı:
“Vivid” kelimesinin Türkçe karşılığı “canlı”dır. “Canlı” kelimesi de duyulara hitap eden, parlak ve yoğun bir deneyimi veya özelliği ifade eder.
“Canlı” kelimesi genellikle aşağıdaki anlamlarda kullanılır:
- Canlı renkler veya görüntüler: Parlak, canlı ve göz alıcı renkler veya görüntüler.
- Yoğun duygular: Güçlü, canlı ve yoğun duygular.
- Canlı hatıralar: Keskin, net ve ayrıntılı hatıralar.
- Canlı hayal gücü: Zengin, yaratıcı ve canlı bir hayal gücü.
- Canlı anlatım: Canlı ve ilgi çekici bir şekilde anlatılan bir hikaye veya açıklama.
Örnekler:
İngilizce:
- The vivid colors of the sunset painted the sky in hues of orange and purple.
- She had a vivid memory of her childhood home, with its cozy fireplace and the scent of freshly baked bread.
- The author’s vivid descriptions brought the characters and setting to life.
Türkçe:
- Gün batımının canlı renkleri gökyüzünü turuncu ve mor tonlarıyla boyadı.
- Çocukluk evinin canlı bir hatırası vardı, şöminenin rahatlığı ve yeni pişmiş ekmeğin kokusu.
- Yazarın canlı tasvirleri karakterleri ve ortamı canlandırdı.
Kullanım:
“Vivid” kelimesi genellikle sıfat olarak kullanılır ve bir ismi veya zamirini niteler. Ayrıca zarf olarak da kullanılabilir ve bir fiili veya sıfatı niteler.
Örnekler:
Sıfat olarak:
- The vivid colors of the painting caught my eye.
- She had a vivid imagination.
Zarf olarak:
- The author vividly described the scene.
- The memory was still vivid in her mind.
Sonuç:
“Vivid” kelimesi, duyulara hitap eden, canlı ve yoğun bir deneyimi veya özelliği ifade eder. Hem İngilizce hem de Türkçe’de “canlı” kelimesiyle eş anlamlıdır. “Vivid” kelimesi, canlı renkleri, yoğun duyguları, canlı hatıraları, canlı hayal gücünü ve canlı anlatımı tanımlamak için kullanılır.