ağır ne demek

Ağır: İngilizce ve Türkçe Anlamı ve Kullanımı

Giriş

“Ağır” kelimesi, hem İngilizce hem de Türkçe’de yaygın olarak kullanılan çok yönlü bir kelimedir. Fiziksel ağırlıktan duygusal yoğunluğa kadar çok çeşitli anlamları ifade edebilir. Bu makale, “ağır” kelimesinin İngilizce ve Türkçe’deki anlamlarını, kullanımlarını ve nüanslarını kapsamlı bir şekilde inceleyecektir.

İngilizce Anlamı

İngilizce’de “heavy” kelimesi aşağıdaki anlamlara gelebilir:

  • Fiziksel ağırlık: Bir nesnenin yerçekimi kuvveti altında sahip olduğu kütle.
  • Yoğunluk: Bir maddenin birim hacimdeki kütlesi.
  • Zorluk: Bir görevin veya durumun zorluğu veya zahmeti.
  • Ciddiyet: Bir konunun veya olayın önemi veya ağırlığı.
  • Duygusal yoğunluk: Bir duygunun veya deneyimin gücü veya şiddeti.
  • Sıkıcı veya bunaltıcı: Bir şeyin can sıkıcı veya yorucu olması.
  • Sarhoş: Alkol veya uyuşturucu kullanımı nedeniyle zihinsel veya fiziksel olarak dengesiz olma durumu.

Türkçe Anlamı

Türkçe’de “ağır” kelimesi aşağıdaki anlamlara gelebilir:

  • Fiziksel ağırlık: Bir nesnenin yerçekimi kuvveti altında sahip olduğu kütle.
  • Yoğunluk: Bir maddenin birim hacimdeki kütlesi.
  • Zorluk: Bir görevin veya durumun zorluğu veya zahmeti.
  • Ciddiyet: Bir konunun veya olayın önemi veya ağırlığı.
  • Duygusal yoğunluk: Bir duygunun veya deneyimin gücü veya şiddeti.
  • Sıkıcı veya bunaltıcı: Bir şeyin can sıkıcı veya yorucu olması.
  • Sarhoş: Alkol veya uyuşturucu kullanımı nedeniyle zihinsel veya fiziksel olarak dengesiz olma durumu.

Kullanım ve Nüanslar

Hem İngilizce hem de Türkçe’de “ağır” kelimesi çeşitli bağlamlarda kullanılabilir. İşte bazı yaygın kullanımlar:

  • Fiziksel ağırlık: “Bu çanta çok ağır.”
  • Yoğunluk: “Suyun yoğunluğu havadan daha yüksektir.”
  • Zorluk: “Bu sınav çok ağırdı.”
  • Ciddiyet: “Bu konu çok ağır, dikkatlice düşünülmeli.”
  • Duygusal yoğunluk: “Kalbim ağırlaştı.”
  • Sıkıcı veya bunaltıcı: “Bu film çok ağır, izlemekten sıkıldım.”
  • Sarhoş: “O kadar çok içti ki ağırlaştı.”

“Ağır” kelimesi, aşağıdakiler gibi diğer kelimelerle birlikte kullanıldığında ek nüanslar kazanabilir:

  • Ağırbaşlı: Ciddi ve düşünceli.
  • Ağır ceza: Ciddi bir suç için verilen ceza.
  • Ağır sanayi: Metal işleme ve makine üretimi gibi büyük ölçekli endüstriler.
  • Ağır silahlar: Toplar, tanklar ve füzeler gibi güçlü silahlar.
  • Ağır yürek: Keder veya üzüntü ile dolu bir kalp.

Örnek Cümleler

İngilizce:

  • The heavy rain made the roads impassable. (Şiddetli yağmur yolları geçilmez hale getirdi.)
  • The heavy workload was taking its toll on her. (Ağır iş yükü onu yıpratıyordu.)
  • The heavy subject matter made the lecture difficult to follow. (Ağır konu dersi takip etmeyi zorlaştırdı.)
  • The heavy atmosphere in the room made everyone uncomfortable. (Odadaki ağır hava herkesi rahatsız etti.)
  • He was so heavy with grief that he could barely speak. (O kadar kederliydi ki zar zor konuşabiliyordu.)

Türkçe:

  • Bu çanta çok ağır, taşıyamıyorum.
  • Suyun yoğunluğu havadan daha yüksektir.
  • Bu sınav çok ağırdı, zorlandım.
  • Bu konu çok ağır, dikkatlice düşünülmeli.
  • Kalbim ağırlaştı, çok üzgünüm.
  • Bu film çok ağır, izlemekten sıkıldım.
  • O kadar çok içti ki ağırlaştı, yürüyemiyordu.

Sonuç

“Ağır” kelimesi, hem İngilizce hem de Türkçe’de çok yönlü ve önemli bir kelimedir. Fiziksel ağırlıktan duygusal yoğunluğa kadar çok çeşitli anlamları ifade edebilir. Bu makale, “ağır” kelimesinin anlamlarını, kullanımlarını ve nüanslarını kapsamlı bir şekilde incelemiştir ve İngilizce-Türkçe çevirilerde doğru ve etkili bir şekilde kullanılmasına yardımcı olmuştur.


Yayımlandı

kategorisi