avoid ne demek

Avoid: Kaçınmak, Uzak Durmak

İngilizce Anlamı:

  • To keep away from someone or something
  • To prevent something from happening
  • To refrain from doing something

Türkçe Anlamı:

  • Birinden veya bir şeyden uzak durmak
  • Bir şeyin olmasını önlemek
  • Bir şey yapmaktan kaçınmak

Örnekler:

  • I avoid eating junk food because it’s unhealthy. (Çöp yiyecek yemekten kaçınıyorum çünkü sağlıksız.)
  • She avoided talking to her ex-boyfriend at the party. (Partide eski erkek arkadaşıyla konuşmaktan kaçındı.)
  • We should avoid making any rash decisions. (Aceleyi kararlar almaktan kaçınmalıyız.)

Avoid ifadesinin kullanıldığı bazı yaygın ifadeler şunlardır:

  • Avoid like the plague (Vebadan kaçar gibi kaçınmak)
  • Avoid at all costs (Ne pahasına olursa olsun kaçınmak)
  • Avoid the issue (Konuyu atlatmak)
  • Avoid responsibility (Sorumluluktan kaçınmak)
  • Avoid confrontation (Çatışmadan kaçınmak)

Avoid ifadesinin zıt anlamlısı:

  • Approach (Yaklaşmak)
  • Confront (Karşılaşmak)
  • Embrace (Kucaklamak)
  • Engage (Etkileşim kurmak)
  • Face (Yüzleşmek)

Avoid ifadesinin eş anlamlıları:

  • Shun (Kaçınmak)
  • Evade (Kaçınmak)
  • Dodge (Kaçınmak)
  • Steer clear of (Uzak durmak)
  • Keep away from (Uzak durmak)

Avoid ifadesinin kullanımına ilişkin bazı ek bilgiler:

  • Avoid ifadesi genellikle olumsuz bir anlamda kullanılır.
  • Avoid ifadesi, bir şeyin olmasını önlemek için alınan önlemleri ifade etmek için de kullanılabilir.
  • Avoid ifadesi, bir şey yapmaktan kaçınmak için alınan önlemleri ifade etmek için de kullanılabilir.

Avoid ifadesinin kullanıldığı bazı örnek cümleler:

  • I avoid eating spicy food because it gives me heartburn. (Baharatlı yemek yemekten kaçınıyorum çünkü mide ekşimesine neden oluyor.)
  • She avoided talking to her boss about her raise because she was afraid of being rejected. (Zam hakkında patronuyla konuşmaktan kaçındı çünkü reddedilmekten korkuyordu.)
  • We should avoid making any rash decisions until we have all the facts. (Tüm gerçekleri öğrenene kadar aceleci kararlar almaktan kaçınmalıyız.)
  • He avoided going to the doctor even though he was feeling sick because he didn’t want to pay the bill. (Hasta olmasına rağmen doktora gitmekten kaçındı çünkü faturayı ödemek istemiyordu.)
  • I avoid driving in the rain because I’m afraid of getting into an accident. (Yağmurda araba kullanmaktan kaçınıyorum çünkü kaza yapmaktan korkuyorum.)

Yayımlandı

kategorisi