ever ne demek: ifadesiyle ilgili İngilizce ve Türkçe anlamı
“Ever” kelimesi İngilizce’de “hiçbir zaman” veya “asla” anlamına gelir. Türkçe’de ise “hiçbir zaman” veya “asla” anlamına gelir. “Ever” kelimesi genellikle olumsuz cümlelerde kullanılır. Örneğin:
- I have never been to Paris. (Ben hiç Paris’e gitmedim.)
- She has never seen a ghost. (O hiç hayalet görmedi.)
- We have never eaten sushi. (Biz hiç suşi yemedik.)
“Ever” kelimesi ayrıca soru cümlelerinde de kullanılabilir. Örneğin:
- Have you ever been to Paris? (Hiç Paris’e gittin mi?)
- Has she ever seen a ghost? (O hiç hayalet gördü mü?)
- Have we ever eaten sushi? (Biz hiç suşi yedik mi?)
“Ever” kelimesi olumlu cümlelerde de kullanılabilir. Ancak, bu durumda genellikle “ever since” ifadesiyle birlikte kullanılır. Örneğin:
- I have been studying English ever since I was a child. (Ben çocukluğumdan beri İngilizce çalışıyorum.)
- She has been playing the piano ever since she was five years old. (O beş yaşından beri piyano çalıyor.)
- We have been friends ever since we met in college. (Biz üniversitede tanıştığımızdan beri arkadaşız.)
“Ever” kelimesi ayrıca “her zaman” veya “sürekli” anlamına da gelebilir. Örneğin:
- I am always happy to see you. (Seni görmek beni her zaman mutlu ediyor.)
- She is constantly talking on the phone. (O sürekli telefonda konuşuyor.)
- We are always arguing about something. (Biz sürekli bir şey hakkında tartışıyoruz.)
“Ever” kelimesi İngilizce’de çok sık kullanılan bir kelimedir. Bu nedenle, İngilizce öğrenen kişilerin bu kelimenin anlamını ve kullanımını iyi bilmeleri gerekir.
“Ever” kelimesinin Türkçe’deki karşılıkları
- Hiçbir zaman
- Asla
- Hiçbir zaman
- Asla
- Her zaman
- Sürekli
“Ever” kelimesinin örnek cümleleri
- I have never been to Paris. (Ben hiç Paris’e gitmedim.)
- She has never seen a ghost. (O hiç hayalet görmedi.)
- We have never eaten sushi. (Biz hiç suşi yemedik.)
- Have you ever been to Paris? (Hiç Paris’e gittin mi?)
- Has she ever seen a ghost? (O hiç hayalet gördü mü?)
- Have we ever eaten sushi? (Biz hiç suşi yedik mi?)
- I have been studying English ever since I was a child. (Ben çocukluğumdan beri İngilizce çalışıyorum.)
- She has been playing the piano ever since she was five years old. (O beş yaşından beri piyano çalıyor.)
- We have been friends ever since we met in college. (Biz üniversitede tanıştığımızdan beri arkadaşız.)
- I am always happy to see you. (Seni görmek beni her zaman mutlu ediyor.)
- She is constantly talking on the phone. (O sürekli telefonda konuşuyor.)
- We are always arguing about something. (Biz sürekli bir şey hakkında tartışıyoruz.)