İngilizce Zaman Ekleri
İngilizce’de zaman ekleri, bir fiilin zamanını belirtmek için kullanılan bir tür ektir. Zaman ekleri, fiilin sonuna eklenir ve fiilin geçmiş, şimdiki veya gelecek zamanda gerçekleştiğini gösterir.
İngilizce’de dört ana zaman eki vardır:
- -ed: Geçmiş zaman eki
- -ing: Şimdiki zaman eki
- -will: Gelecek zaman eki
- -would: Şartlı gelecek zaman eki
Bu dört ana zaman ekine ek olarak, İngilizce’de birkaç tane daha az kullanılan zaman eki de vardır. Bunlar şunlardır:
- -en: Geçmiş zaman eki (ed’den daha az kullanılır)
- -s: Şimdiki zaman eki (ing’den daha az kullanılır)
- -shall: Gelecek zaman eki (will’den daha az kullanılır)
- -should: Şartlı gelecek zaman eki (would’dan daha az kullanılır)
Zaman ekleri, İngilizce’de çok önemli bir rol oynar. Bir fiilin zamanını doğru bir şekilde belirtmek, cümlenin anlamını doğru bir şekilde aktarmak için çok önemlidir.
Zaman Eklerinin Kullanımı
Zaman ekleri, fiilin sonuna eklenir. Fiilin son harfi sessiz bir harf ise, zaman eki doğrudan fiilin sonuna eklenir. Fiilin son harfi sesli bir harf ise, zaman eki önce bir sessiz harf olan -e ekiyle birlikte fiilin sonuna eklenir.
Örneğin:
- Walk (yürümek) fiilinin geçmiş zamanı walked (yürüdü) olur.
- Talk (konuşmak) fiilinin şimdiki zamanı talking (konuşuyor) olur.
- Run (koşmak) fiilinin gelecek zamanı will run (koşacak) olur.
- Would (isterdi) fiilinin şartlı gelecek zamanı would run (koşardı) olur.
Zaman Eklerinin Özellikleri
Zaman ekleri, fiilin zamanını belirtmenin yanı sıra, fiilin yapısı hakkında da bilgi verir. Örneğin, -ed zaman eki, fiilin geçmiş zamanda gerçekleştiğini ve tamamlandığını gösterir. -ing zaman eki, fiilin şimdiki zamanda gerçekleştiğini ve devam ettiğini gösterir. -will zaman eki, fiilin gelecek zamanda gerçekleşeceğini ve kesin olduğunu gösterir. -would zaman eki, fiilin şartlı gelecek zamanda gerçekleşeceğini ve olası olduğunu gösterir.
Zaman Eklerinin Örnekleri
Zaman eklerinin kullanımına ilişkin birkaç örnek:
- I walked to the store yesterday. (Dün dükkana yürüdüm.)
- I am talking to my friend now. (Şu anda arkadaşımla konuşuyorum.)
- I will go to the movies tomorrow. (Yarın sinemaya gideceğim.)
- I would go to the beach if I had time. (Zamanım olsaydı plaja giderdim.)