Present Progressive: Kullanımı ve Örnekler
Present progressive, bir eylemin veya durumun şu anda gerçekleştiğini veya devam ettiğini ifade eden bir zaman kipidir. Genellikle “to be” fiili ve “-ing” ekiyle oluşturulur. Örneğin:
- I am working on a project. (Bir proje üzerinde çalışıyorum.)
- She is cooking dinner. (Akşam yemeği pişiriyor.)
- They are playing basketball. (Basketbol oynuyorlar.)
Present progressive ayrıca gelecekte gerçekleşecek bir eylemi veya durumu ifade etmek için de kullanılabilir. Bu durumda, “to be” fiili ve “going to” ifadesi kullanılır. Örneğin:
- I am going to meet my friends later. (Daha sonra arkadaşlarımla buluşacağım.)
- She is going to start a new job next week. (Haftaya yeni bir işe başlayacak.)
- They are going to travel to Europe next summer. (Gelecek yaz Avrupa’ya seyahat edecekler.)
Present progressive, ayrıca bir eylemin veya durumun geçici olduğunu veya uzun sürmeyeceğini ifade etmek için de kullanılabilir. Örneğin:
- I am staying at a hotel this week. (Bu hafta bir otelde kalıyorum.)
- She is working overtime this month. (Bu ay fazla mesai yapıyor.)
- They are living in a rented apartment until they find a house to buy. (Ev satın alana kadar kiralık bir dairede yaşıyorlar.)
Present progressive, ayrıca bir eylemin veya durumun alışkanlık veya tekrar eden bir şey olduğunu ifade etmek için de kullanılabilir. Bu durumda, “to be” fiili ve “always”, “constantly”, “continually” gibi kelimeler kullanılır. Örneğin:
- I am always forgetting my keys. (Her zaman anahtarlarımı unutuyorum.)
- She is constantly complaining about her job. (Sürekli işinden şikayet ediyor.)
- They are continually arguing with each other. (Sürekli birbirleriyle tartışıyorlar.)
Present progressive, ayrıca bir eylemin veya durumun ilerleme veya gelişme gösterdiğini ifade etmek için de kullanılabilir. Bu durumda, “to be” fiili ve “getting” fiili kullanılır. Örneğin:
- I am getting better at speaking English. (İngilizce konuşmada daha iyi oluyorum.)
- She is getting stronger after her surgery. (Ameliyattan sonra güçleniyor.)
- They are getting closer to finishing their project. (Projelerini bitirmeye yaklaşıyorlar.)
Present progressive, ayrıca bir eylemin veya durumun nedenini veya amacını ifade etmek için de kullanılabilir. Bu durumda, “to be” fiili ve “in order to” ifadesi kullanılır. Örneğin:
- I am studying hard in order to pass my exams. (Sınavlarımı geçmek için çok çalışıyorum.)
- She is saving money in order to buy a new car. (Yeni bir araba almak için para biriktiriyor.)
- They are working late in order to finish their project on time. (Projelerini zamanında bitirmek için geç saatlere kadar çalışıyorlar.)
Present progressive, ayrıca bir eylemin veya durumun sonucunu veya etkisini ifade etmek için de kullanılabilir. Bu durumda, “to be” fiili ve “so that” ifadesi kullanılır. Örneğin:
- I am exercising regularly so that I can stay healthy. (Sağlıklı kalabilmek için düzenli olarak egzersiz yapıyorum.)
- She is eating healthy foods so that she can lose weight. (Kilo verebilmek için sağlıklı yiyecekler yiyor.)
- They are working hard so that they can achieve their goals. (Hedeflerine ulaşabilmek için çok çalışıyorlar.)
Present progressive, İngilizce’de yaygın olarak kullanılan bir zaman kipidir. Bir eylemin veya durumun şu anda gerçekleştiğini veya devam ettiğini, gelecekte gerçekleşeceğini, geçici olduğunu, alışkanlık veya tekrar eden bir şey olduğunu, ilerleme veya gelişme gösterdiğini, nedenini veya amacını, sonucunu veya etkisini ifade etmek için kullanılır.