Price: Fiyat
Anlamı:
- Bir mal veya hizmetin satın alınması veya kullanılması için ödenmesi gereken para miktarı.
- Bir şeyin değeri veya önemi.
- Bir şeyin maliyeti veya değeri.
Örnekler:
- The price of a gallon of gas is $4.00.
- The price of a new car is $20,000.
- The price of a college education is rising every year.
- The price of a good education is priceless.
- The price of success is hard work and dedication.
Fiyatın Belirlenmesi:
- Üretim maliyeti
- Talep ve arz
- Rekabet
- Devlet politikaları
- Ekonomik koşullar
Fiyatın Önemi:
- Tüketicilerin satın alma kararlarını etkiler.
- Üreticilerin üretim kararlarını etkiler.
- Devletin vergi ve harcama politikalarını etkiler.
- Ekonomik büyümeyi etkiler.
Fiyatın Türleri:
- Perakende fiyatı
- Toptan fiyatı
- Üretici fiyatı
- İhracat fiyatı
- İthalat fiyatı
Fiyatın Tarihi:
- İlk fiyatlar takas yoluyla belirleniyordu.
- Daha sonra para icat edildi ve fiyatlar para birimi cinsinden belirlenmeye başlandı.
- Sanayi Devrimi ile birlikte fiyatlar daha da karmaşık hale geldi.
- Günümüzde fiyatlar küresel piyasalar tarafından belirleniyor.
Fiyatın Geleceği:
- Teknolojinin gelişmesiyle birlikte fiyatlar daha da şeffaf hale gelecek.
- E-ticaretin yaygınlaşmasıyla birlikte fiyatlar daha rekabetçi hale gelecek.
- Küreselleşmenin artmasıyla birlikte fiyatlar daha da birbirine yakınlaşacak.
Fiyat ile İlgili Deyimler:
- Fiyatı pahalı olmak
- Fiyatı ucuz olmak
- Fiyatı uygun olmak
- Fiyatı yüksek olmak
- Fiyatı düşük olmak
- Fiyatı sabit olmak
- Fiyatı değişken olmak
- Fiyatı artmak
- Fiyatı azalmak
- Fiyatı yükselmek
- Fiyatı düşmek
- Fiyatı belirlemek
- Fiyatı hesaplamak
- Fiyatı ödemek
- Fiyatı almak
- Fiyatı vermek
- Fiyatı pazarlık etmek
- Fiyatı karşılaştırmak
- Fiyatı değerlendirmek
- Fiyatı tahmin etmek
- Fiyatı öngörmek