28 Şubat Nedir?

28 Şubat Süreci: Türk Demokrasi Tarihinin Kara Lekesi

28 Şubat 1997, Türk siyasi tarihinin en önemli dönüm noktalarından biridir. Bu tarihte yapılan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında, dönemin başbakanı Necmettin Erbakan’ın başbakanlığı düşürülmüş ve Refah Partisi-Doğru Yol Partisi (RP-DYP) koalisyon hükümeti sona erdirilmiştir. Bu süreç, “postmodern darbe” olarak da anılmıştır.

28 Şubat Sürecine giden süreçte, Türkiye’de “irtica” endişesi artmıştı. Bu endişenin temelinde, Erbakan’ın başbakanlığındaki RP’nin, İslami değerlere dayalı bir toplum düzeni kurmak istediği yönündeki iddialar yatıyordu. Erbakan, sık sık yaptığı konuşmalarda İslam’ın önemini vurgulamakta ve İslami değerlere dayalı bir devlet düzeni kurulması gerektiğini savunmaktaydı.

Bu gelişmeler karşısında, ordu ve bürokrasi, “irtica”ya karşı mücadele etmek için harekete geçti. 28 Şubat 1997’de yapılan MGK toplantısında, “irtica” ile mücadeleye yönelik 20 maddelik bir bildiri kabul edildi. Bu bildiride, RP’nin kapatılması, başörtüsü yasağının getirilmesi, tarikat ve cemaatlerin faaliyetlerinin kısıtlanması gibi talepler yer alıyordu.

MGK bildirisinin ardından, ordu ve bürokrasi, “irtica”ya karşı mücadeleyi sürdürdü. Bu kapsamda, RP’ye yönelik baskılar arttı. RP’nin kapatılması için dava açıldı. Başörtüsü yasağı, üniversitelerde ve kamu kurumlarında uygulanmaya başlandı. Tarikat ve cemaatlerin faaliyetlerine yönelik kısıtlamalar getirildi.

Bu baskılar sonucunda, RP’nin oyları düşmeye başladı. 1999 seçimlerinde RP, DYP ile koalisyon kuramadı ve Necmettin Erbakan başbakanlıktan istifa etti.

28 Şubat Süreci, Türk demokrasi tarihinin en önemli dönüm noktalarından biridir. Bu süreç, demokrasinin askıya alınması ve temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması ile sonuçlanmıştır. 28 Şubat Süreci, Türk siyasi hayatında derin yaralar açmıştır.

28 Şubat Süreci’nin Nedenleri

28 Şubat Sürecine giden süreçte, Türkiye’de “irtica” endişesi artmıştı. Bu endişenin temelinde, Erbakan’ın başbakanlığındaki RP’nin, İslami değerlere dayalı bir toplum düzeni kurmak istediği yönündeki iddialar yatıyordu.

Erbakan, sık sık yaptığı konuşmalarda İslam’ın önemini vurgulamakta ve İslami değerlere dayalı bir devlet düzeni kurulması gerektiğini savunmaktaydı. Bu açıklamaları, bazı kesimlerde “irtica” endişesine neden oldu.

“İrtica” endişesinin artmasında, bazı dış güçlerin de etkisi olduğu iddia edilmektedir. Bu iddialara göre, bazı dış güçler, Türkiye’yi İslami bir ülke haline getirmeyi amaçlayan Erbakan’ın başbakanlığını düşürmek için harekete geçmiştir.

28 Şubat Süreci’nin Sonuçları

28 Şubat Süreci, Türk demokrasi tarihinin en önemli dönüm noktalarından biridir. Bu süreç, demokrasinin askıya alınması ve temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması ile sonuçlanmıştır.

28 Şubat Süreci’nin sonuçları şu şekilde özetlenebilir:

  • Necmettin Erbakan’ın başbakanlığı düşürüldü ve Refah Partisi-Doğru Yol Partisi (RP-DYP) koalisyon hükümeti sona erdi.
  • Başörtüsü yasağı, üniversitelerde ve kamu kurumlarında uygulanmaya başlandı.
  • Tarikat ve cemaatlerin faaliyetlerine yönelik kısıtlamalar getirildi.
  • Demokrasinin askıya alınması ve temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması ile sonuçlandı.

28 Şubat Süreci, Türk siyasi hayatında derin yaralar açmıştır. Bu süreç, demokrasinin gelişimini engellemiş ve toplumsal kutuplaşmayı artırmıştır.

28 Şubat Süreci’nin Değerlendirilmesi

28 Şubat Süreci, Türk siyasetinde tartışmalara neden olmaya devam eden bir konudur. Süreci destekleyenler, “irtica” tehdidine karşı gerekli tedbirlerin alındığını savunmaktadır. Süreci eleştirenler ise, demokrasinin askıya alınması ve temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması ile sonuçlandığını iddia etmektedir.

28 Şubat Süreci, Türk demokrasi tarihinin karanlık bir sayfasıdır. Bu sürecin, demokrasinin gelişimine ve toplumsal barışın sağlanmasına zarar verdiği açıktır.


Yayımlandı

kategorisi