Histrionik Kişilik Bozukluğu Nedir?
Histrionik kişilik bozukluğu, genellikle yetişkinliğin ilk dönemlerinde başlayan, aşırı duygusallık ve dikkat çekmek, çevresi tarafından onay arama ihtiyacının yüksekliği ile kendini belli eden kişilik bozukluğu olarak tanımlanmıştır.
Histrionik Kişilik Bozukluğunun Belirtileri
Histrionik kişilik bozukluğu olan kişilerde aşağıdaki belirtiler görülebilir:
- Aşırı duygusallık ve teatrallik: Histrionik kişilik bozukluğu olan kişiler, duygularını abartılı bir şekilde ifade ederler. Örneğin, sevinçlerini coşkuyla, üzüntülerini ise feryat figanları atarak ifade edebilirler.
- Dikkat çekme ihtiyacı: Histrionik kişilik bozukluğu olan kişiler, sürekli olarak başkalarının ilgisini çekmeye çalışırlar. Bunu, fiziksel görünümleri, konuşmaları veya davranışları ile yapabilirler.
- Sürekli övülme ihtiyacı: Histrionik kişilik bozukluğu olan kişiler, sürekli olarak başkalarından övgü ve onay almaktan hoşlanırlar. Bu nedenle, başkalarının gözünde iyi görünmek için çaba gösterirler.
- Sürekli ilgi ve onay arayışı: Histrionik kişilik bozukluğu olan kişiler, kendilerini değerli hissetmek için sürekli olarak başkalarının ilgisine ve onayına ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle, başkalarının dikkatini çekmek için çaba gösterirler.
- Aşırı dış görünüşe önem verme: Histrionik kişilik bozukluğu olan kişiler, fiziksel görünümlerine aşırı önem verirler. Bu nedenle, bakımlı olmaya ve dikkat çekici görünmeye çalışırlar.
- Aşırı etkileyici konuşma: Histrionik kişilik bozukluğu olan kişiler, konuşmalarında aşırı etkileyici olmaya çalışırlar. Bu nedenle, dramatik ifadeler kullanır, jest ve mimikleri abartırlar.
- Kolay etkilenme: Histrionik kişilik bozukluğu olan kişiler, kolay etkilenirler. Örneğin, bir filmde gördükleri bir sahneden çok etkilenerek ağlayabilirler.
- Eleştiriye karşı hassasiyet: Histrionik kişilik bozukluğu olan kişiler, eleştiriye karşı aşırı hassastırlar. Eleştirildiklerinde kendilerini değersiz hissederler ve öfkelenirler.
Histrionik Kişilik Bozukluğunun Nedenleri
Histrionik kişilik bozukluğunun kesin nedeni bilinmemekle birlikte, genetik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonunun rol oynadığı düşünülmektedir. Genetik faktörler, kişinin duygusal olgunlaşmasını ve duygularını kontrol etme yeteneğini etkileyebilir. Çevresel faktörler ise, kişinin çocukluk döneminde yaşadığı travmatik deneyimler veya duygusal ihmal gibi faktörler olabilir.
Histrionik Kişilik Bozukluğunun Tedavisi
Histrionik kişilik bozukluğunun tedavisinde psikoterapi ve ilaç tedavisi birlikte kullanılabilir. Psikoterapide, kişinin duygularını daha sağlıklı bir şekilde ifade etmeyi, başkalarından onay alma ihtiyacını azaltmayı ve özgüvenini geliştirmeyi öğrenmesi hedeflenir. İlaç tedavisinde ise, kişinin duygu durum dalgalanmalarını kontrol etmeye yardımcı olan ilaçlar kullanılabilir.
Histrionik Kişilik Bozukluğunun Sonuçları
Histrionik kişilik bozukluğu olan kişiler, kişisel ve profesyonel yaşamlarında zorluklar yaşayabilirler. Örneğin, ilişkilerinde güvensizlik yaratabilir, iş hayatında başarılı olamayabilir veya uygunsuz davranışlar nedeniyle sorunlar yaşayabilirler.
Histrionik Kişilik Bozukluğu ile İlgili Yaygın Yanlış Anlayışlar
Histrionik kişilik bozukluğu hakkında yaygın olarak bilinen bazı yanlış anlamalara şu şekilde örnek verilebilir:
- Histrionik kişilik bozukluğu olan kişiler, sahte veya manipülatiftir. Bu doğru değildir. Histrionik kişilik bozukluğu olan kişiler, duygularını abartılı bir şekilde ifade etmelerine rağmen, duyguları gerçektir.
- Histrionik kişilik bozukluğu olan kişiler, zekasızdır. Bu da doğru değildir. Histrionik kişilik bozukluğu olan kişiler, genellikle zeki ve yeteneklidir.
- Histrionik kişilik bozukluğu olan kişiler, sadece kadınlarda görülür. Bu da doğru değildir. Histrionik kişilik bozukluğu, hem kadınlarda hem de erkeklerde görülebilir.
Sonuç olarak, histrionik kişilik bozukluğu, kişinin duygularını abartılı bir şekilde ifade etmesine, dikkat çekmeye çalışmasına ve çevresi tarafından onay alma ihtiyacının yüksek olmasına neden olan bir kişilik bozukluğudur. Bu bozukluk, kişinin kişisel ve profesyonel yaşamlarında zorluklara neden olabilir.