Oskültasyon Nedir

Oskültasyon Nedir?

Oskültasyon, vücuttaki sesleri dinlemek için kullanılan bir tıbbi muayene tekniğidir. Bu sesler, kalp, akciğerler, sindirim sistemi ve diğer organlardan kaynaklanabilir. Oskültasyon, hastanın fiziksel durumunu değerlendirmek ve olası tıbbi sorunları teşhis etmek için kullanılır.

Oskültasyon Tarihi

Oskültasyon, 18. yüzyılda Fransız doktor René Laennec tarafından geliştirilmiştir. Laennec, hastaların göğüslerini kulağına dayayarak kalp seslerini dinleyen ilk doktordu. Ancak, bu yöntem hastaya rahatsızlık veriyordu. Laennec, bu sorunu çözmek için bir tahta boru tasarladı. Bu boru, hastanın göğüs duvarına yerleştirildi ve diğer ucu doktorun kulağına dayatıldı. Bu sayede, Laennec hastaların kalp seslerini daha rahat ve net bir şekilde duyabiliyordu.

Oskültasyon, kısa sürede tıpta yaygın olarak kullanılan bir teknik haline geldi. Günümüzde, fizik muayenenin önemli bir parçası olarak kabul edilmektedir.

Oskültasyon Teknikleri

Oskültasyon, farklı tekniklerle yapılabilir. En yaygın kullanılan teknik, steteskop ile yapılan oskültasyondur. Steteskop, iki farklı çan şeklindeki parçadan oluşur. Daha büyük çan, göğüs duvarına yerleştirilir. Daha küçük çan, kalp veya akciğerleri daha yakından dinlemek için kullanılır.

Oskültasyon yaparken, doktor öncelikle hastanın sessiz bir odada oturmasını sağlar. Doktor, hastanın göğüs duvarına steteskopun çanını yerleştirir ve farklı noktalarda sesleri dinler.

Oskültasyon yaparken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar şunlardır:

  • Steteskopun çanının iyice göğüs duvarına bastırıldığından emin olunmalıdır.
  • Sesler, dikkatlice ve uzun süre dinlenmelidir.
  • Seslerin şiddeti, tonu ve ritmi değerlendirilmelidir.

Oskültasyonda Dinlenen Sesler

Oskültasyonda, farklı organlardan kaynaklanan çeşitli sesler duyulabilir. Bu sesler, normal veya anormal olabilir.

Normal Oskültasyon Sesleri

  • Kalp sesleri: Kalp, her dakikada yaklaşık 70 kez atar. Bu atımlar, steteskopla dinlendiğinde iki ses olarak duyulur. Bu sesler, birinci kalp sesi (S1) ve ikinci kalp sesi (S2) olarak adlandırılır.
  • Solunum sesleri: Akciğerler, hava ile dolu ve boşalan küçük hava keseciklerinden oluşur. Bu keseciklerin genişlemesi ve daralması sırasında oluşan sesler, steteskopla dinlendiğinde duyulabilir. Solunum sesleri, normalde iki türdür:
    • Bronşiyal solunum sesleri: Akciğerlerin üst kısımlarında duyulur.
    • Veziküler solunum sesleri: Akciğerlerin alt kısımlarında duyulur.
  • Sindirim sistemi sesleri: Sindirim sistemi, yemek borusu, mide, bağırsaklar ve diğer organlardan oluşur. Bu organların hareketleri sırasında oluşan sesler, steteskopla dinlendiğinde duyulabilir.

Anormal Oskültasyon Sesleri

  • Ral: Akciğerlerde, hava yollarının daralmasına veya tıkanmasına bağlı olarak oluşan seslerdir. Ral, solunum yolu enfeksiyonu, astım, bronşit ve diğer hastalıkların belirtisi olabilir.
  • Ronküs: Akciğerlerde, hava yollarında sıvı birikmesine bağlı olarak oluşan seslerdir. Ronküs, bronşit, zatürre, akciğer ödemi ve diğer hastalıkların belirtisi olabilir.
  • S3 kalp sesi: Kalp yetmezliği olan hastalarda duyulabilen bir sestir.
  • S4 kalp sesi: Kalp yetmezliği olan hastalarda duyulabilen bir sestir.
  • Sistolik ejeksiyon üfürümü: Kalp kapakçıklarının düzgün kapanmamasına bağlı olarak oluşan bir sestir.
  • Diastolik ejeksiyon üfürümü: Kalp kapakçıklarının düzgün açılamamasına bağlı olarak oluşan bir sestir.
  • Mitral yetmezlik üfürümü: Mitral kapakçığın düzgün kapanmamasına bağlı olarak oluşan bir sestir.
  • Aort yetmezlik üfürümü: Aort kapakçığın düzgün kapanmamasına bağlı olarak oluşan bir sestir.

Oskültasyonun Önemi

Oskültasyon, tıbbi


Yayımlandı

kategorisi