Ashabı Kehf Nedir?

Ashab-ı Kehf, Yedi Uyurlar olarak da bilinen, Allah’a inanan ve yaşadıkları devrin zalim ve müşrik kralından kaçan Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernus, Debernuş, Şazenuş ve Kefeştatayyuş adlı yedi gencin ve köpekleri Kıtmir’in 309 yıl uyudukları mağaradır. Arapça’da “Eshab” sahip, dost anlamlarındadır.

Ashab-ı Kehf’in Hikâyesi

Eshab-ı Kehf’in hikâyesi, Kur’an-ı Kerim’de Kehf Suresi’nde anlatılmaktadır. Sureye göre, Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernus, Debernuş, Şazenuş ve Kefeştatayyuş adlı yedi genç, yaşadıkları şehirdeki putperestlik inancına karşı çıkıyorlardı. Tek Tanrı’ya inanan bu gençler, kral Dakyanus’un emriyle tutuklanarak huzuruna çıkarıldı. Kral, gençlere putperestliği kabul etmelerini yoksa öldürüleceklerini söyledi. Gençler ise tek Tanrı’ya inandıklarını ve asla putperest olmayacaklarını söylediler.

Kral, gençlerin inatçılığından dolayı öfkelendi ve onları öldürtmek istedi. Ancak gençler, Allah’a dua ettiler ve Allah da onları bir mağara içinde uyutmaya karar verdi. Allah, mağaranın ağzını da bir kaya ile kapattı. Kral, gençleri aradı ama bulamadı.

Gençler, mağarada 309 yıl uyudular. Bu süre zarfında mağaranın ağzındaki kaya da kendiliğinden açıldı. Gençler uyandıklarında, kendilerinin yaşadığı dönemden çok farklı bir dünyada buldular. Şehir artık çok değişmiş ve kral Dakyanus ölmüştü.

Gençler, şehre girdiler ve gördükleri şeyler karşısında şaşırdılar. Şehrin sakinleri, onları ilk önce dilenci sandı. Ancak gençler, kendilerini tanıttıktan sonra şehir halkı onlara büyük saygı gösterdi. Gençler, yaşadıkları hikâyeyi anlattılar ve insanlara tek Tanrı’ya inanmaları gerektiğini öğrettiler.

Gençler, şehre inançlarını yaydıktan sonra tekrar mağaraya döndüler ve orada öldü. Allah da onları şehit olarak kabul etti.

Ashab-ı Kehf’in Anlamı

Ashab-ı Kehf, İslam inancında önemli bir yer tutar. Bu hikâye, tek Tanrı’ya inanmanın ve doğru yoldan ayrılmamanın önemini vurgulamaktadır. Ayrıca, Allah’ın gücünü ve kudretini de göstermektedir.

Ashab-ı Kehf’in hikâyesi, farklı kültürlerde de benzer şekillerde anlatılmaktadır. Örneğin, Hristiyanlıkta da benzer bir hikâye vardır. Bu hikâyede, yedi genç, Roma İmparatoru Decius döneminde putperestliğe inanmayan gençler olarak anlatılır. Bu gençler de kralın emriyle tutuklanır ve bir mağaraya sığınırlar. Mağarada 300 yıl uyurlar ve uyandıklarında, kral ölmüş ve Hristiyanlık yaygınlaşmıştır.

Ashab-ı Kehf’in hikâyesi, dünyanın her yerindeki insanlar için bir ilham kaynağı olmuştur. Bu hikâye, doğru yoldan ayrılmamanın ve Allah’a inanmanın önemini hatırlatmaktadır.

Ashab-ı Kehf’in Yeri

Ashab-ı Kehf’in mağarasının yeri, tarih boyunca birçok kişi tarafından araştırılmıştır. Ancak kesin bir yer bulunamamıştır. Bazı kaynaklara göre, mağara Türkiye’nin Mersin ilinde, Tarsus ilçesinde bulunmaktadır. Diğer kaynaklara göre ise mağara Yunanistan, Lübnan veya Suriye’de bulunmaktadır.

Türkiye’de, Ashab-ı Kehf’in mağarasının Tarsus’ta olduğuna inanılmaktadır. Tarsus’ta, Ashab-ı Kehf’e adanmış bir cami ve bir türbe bulunmaktadır. Bu cami ve türbe, her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret edilmektedir.

Ashab-ı Kehf’in İbadeti

Ashab-ı Kehf’in mağarasını ziyaret etmek, Müslümanlar için önemli bir ibadet olarak kabul edilmektedir. Bu mağarayı ziyaret eden Müslümanlar, Ashab-ı Kehf’in ruhuna dua ederler. Ayrıca, mağaranın içinde bulunan bir çeşmeden su içerler.

Ashab-ı Kehf’in mağarasını ziyaret etmek, Allah’a olan inancın ve teslimiyetin bir göstergesi olarak kabul edilmektedir.


Yayımlandı

kategorisi