İman ve İkrar İlişkisi
İman, bir şeyi kalben tasdik etmek ve doğrulamak demektir. İkrar ise, bir şeyi dil ile söyleme ve kabul etmek demektir. İman ve ikrar, İslam inancında birbirine çok yakın iki kavramdır. İman, kalben tasdik etmekle gerçekleşir, ikrar ise bu tasdikin dil ile ifade edilmesidir.
İman, İslam inancının temelini oluşturur. İman olmadan bir Müslüman olunamaz. İkrar ise, imanın bir gereğidir. İman eden kişinin, imanını dil ile ifade etmesi gerekir.
İman ve ikrar arasındaki ilişkiyi şu şekilde özetleyebiliriz:
- İman, kalben tasdik etmekle gerçekleşir. İkrar ise, bu tasdikin dil ile ifade edilmesidir.
- İman, imanın bir gereğidir. İman eden kişinin, imanını dil ile ifade etmesi gerekir.
- İman ve ikrar, birbirini destekler ve tamamlar.
İman ve İkrar Arasındaki Farklar
İman ve ikrar arasındaki bazı temel farklar şunlardır:
- İman, kalben tasdik etmekle gerçekleşir. İkrar ise, bu tasdikin dil ile ifade edilmesidir. İman, kalbin işidir. İkrar ise, dilin işidir.
- İman, bir insanın iç dünyasında gerçekleşen bir olaydır. İkrar ise, bir insanın dış dünyasında gerçekleşen bir olaydır. İman, bir insanın kalbinde ne düşündüğünü ve ne hissettiğini gösterir. İkrar ise, bir insanın dış dünyada ne söylediğini gösterir.
- İman, bir insanın iradesine bağlıdır. İkrar ise, bir insanın iradesine bağlı olmayabilir. İman eden bir insan, iradesiyle iman etmiş olur. İkrar eden bir insan ise, baskı altında veya başka bir nedenle ikrar etmiş olabilir.
İman ve İkrarın Önemi
İman ve ikrar, İslam inancında çok önemlidir. İman, bir insanın Müslüman olmasının temel şartıdır. İkrar ise, imanın bir gereğidir.
İman, bir insanın Allah’a, peygamberlerine, ahirete ve diğer iman esaslarına inanmasıdır. İman eden bir insan, Allah’a ve onun emirlerine teslim olur. İman, bir insanın hayatında olumlu bir değişime neden olur. İman eden bir insan, daha iyi bir insan olur.
İkrar ise, imanın dil ile ifade edilmesidir. İkrar, imanın bir gereğidir. İman eden bir kişinin, imanını dil ile ifade etmesi gerekir. İkrar, imanın dışa vurulması anlamına gelir.
İman ve ikrar, birbirini destekler ve tamamlar. İman olmadan ikrar olmaz. İkrar olmadan da iman eksik olur.
İkrar Çeşitleri
İkrar, şu şekilde çeşitlendirilebilir:
- Kelime-i şehadet: Kelime-i şehadet, İslam inancının temel esaslarını ifade eden bir ikrardır. Kelime-i şehadet, “Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve resulüh” cümlesidir. Bu cümlenin anlamı şudur: “Şahitlik ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur ve yine şahitlik ederim ki Hz. Muhammed, O’nun kulu ve elçisidir.”
- İman esaslarını ikrar: İman esaslarını ikrar, Allah’ın varlığına, birliğine, adaletine, peygamberlerine, ahirete ve kadere inanmak demektir.
- Amelî ikrar: Amelî ikrar, imanın gereği olan amellerde bulunmak demektir. Amelî ikrar, kişinin Allah’ın emirlerini yerine getirmesi ve yasaklarından kaçınmasıdır.
İkrar ile İlgili Bazı Hadisler
İkrar ile ilgili bazı hadisler şunlardır:
- **”İman, kalbin tasdiki, dilin ikrarıdır ve organların ameliyle tamamlanır.” (Tirmizî, İman, 4)
- **”Kim Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğuna şehadet ederse, Allah onu cehennem ateşinden kurtarır.” (Buhârî, İman, 2)
- **”Bir kimse, Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğuna ikrar ederse, ona cennet vacip olur.”