Inkılapçılık Ne Demek 2024-2025 Güncel Bilimsel Bilgiler

İnkılapçılık, bir toplumun önemli kurumlarını kısa bir süre içinde değiştirip kendini yenileştirmesi atılımıdır. Tarihte önemli, büyük inkılâplar görülmüştür. Atatürk yönetimindeki Türk Milleti de tarihteki en önemli İnkılâplardan birini gerçekleştirmiştir.

Atatürk İnkılâpları, 1923-1938 yılları arasında Türkiye Cumhuriyeti’nde gerçekleştirilen köklü değişikliklerdir. Bu inkılâplar, Türkiye’nin siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik yapısını tamamen değiştirmiştir.

**İnkılapçılık ilkesinin temelleri, 1923 yılında Atatürk tarafından kaleme alınan “Nutuk” adlı eserde yer almaktadır. Atatürk, bu eserde inkılapçılık ilkesini şu şekilde açıklamaktadır:

“İnkılapçılık, bir milletin ilerlemesini, yükselişini, çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmasını sağlayan en önemli ilkedir. İnkılapçılık, geçmişin yanlışlarından ders alarak, çağın gereklerine göre yenilikler yapmayı gerektirir. İnkılapçı bir millet, her zaman ileriye dönük bakar, durağanlığa, gerilemeye karşı çıkar.”

İnkılapçılık, Atatürkçülüğün beş temel ilkesi arasında yer almaktadır. Bu ilkeler, Atatürk’ün Türk milletine bıraktığı en önemli mirastır.

İnkılapçılık ilkesinin temel özellikleri şunlardır:

  • Akıl ve bilime dayalı olması: İnkılapçılık, akıl ve bilimin yol göstericiliğinde gerçekleştirilir. Geçmişin yanlışlarından ders alınarak, çağın gereklerine göre yenilikler yapılır.
  • Halka dayalı olması: İnkılapçılık, halkın desteği ve katılımı ile gerçekleştirilir. Halkın bilinçlendirilmesi ve katılımı sağlanarak, inkılapların başarıya ulaşması hedeflenir.
  • Sürekliliği olması: İnkılapçılık, bir süreçtir. Bir inkılâbın gerçekleştirilmesi, inkılapçılık ilkesinin sonu anlamına gelmez. Aksine, çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak için sürekli yenilikler yapmak gerekir.

İnkılapçılık ilkesinin temel hedefi, Türkiye’yi çağdaş uygarlık seviyesine ulaştırmaktır. Bu hedef doğrultusunda, inkılapçılık ilkesinin temel uygulamaları şunlardır:

  • Egemenliğin kayıtsız şartsız millete verilmesi: 1924 yılında kabul edilen Cumhuriyet Anayasası ile egemenlik kayıtsız şartsız millete verilmiştir. Bu sayede, Türkiye’de demokratik bir yönetim sistemi kurulmuştur.
  • Lâikliğin kabul edilmesi: 1928 yılında kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitimde din ve devlet işlerinin ayrılması sağlanmıştır. Bu sayede, Türkiye laik bir devlet haline gelmiştir.
  • Kadın haklarının ve sosyal hakların geliştirilmesi: 1926 yılında kabul edilen Türk Medeni Kanunu ile kadınlara seçme ve seçilme hakkı, boşanma hakkı, miras hakkı gibi birçok hak verilmiştir. Ayrıca, 1930 yılında Seçme ve Seçilme Hakkı Kanunu ile kadınlara ilk kez seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır.
  • Ekonomide kalkınma ve modernleşme: 1923 yılında İzmir İktisat Kongresi ile Türkiye’nin ekonomide kalkınma ve modernleşmesi için ilk adımlar atılmıştır. Bu kongrede, sanayileşme, tarımda modernleşme, ticaret ve ulaşım gibi konularda önemli kararlar alınmıştır.
  • Kültürde modernleşme: 1928 yılında kabul edilen Gülhane Hatt-ı Hümayunu ile Arap alfabesinden Latin alfabesine geçilmiştir. Bu sayede, Türk milletinin çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmasına yardımcı olunmuştur.

İnkılapçılık ilkesinin, Türkiye’nin çağdaş bir ülke haline gelmesinde önemli bir rolü olmuştur. Bu ilke sayesinde, Türkiye’de demokratik bir yönetim sistemi kurulmuştur, kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır, ekonomide kalkınma ve modernleşme sağlanmıştır, kültürde modernleşme yaşanmıştır.

İnkılapçılık, Türkiye’nin geleceğe dönük hedeflerini belirlemede de önemli bir rol oynamaktadır. Bu ilke sayesinde, Türkiye çağdaş uygarlık seviyesini yakalayarak, dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer almayı hedeflemektedir.


Yayımlandı

kategorisi