Oldschool Ne Demek 2024-2025 Güncel Bilimsel Bilgiler

Ontolojik Delil Nedir?

Ontolojik delil, Tanrı’nın varlığını, Tanrı kavramının çözümlemesiyle ortaya koymayı amaçlayan bir teist argümanıdır. Bu delile göre, Tanrı kavramı, kendisinden daha büyük veya daha mükemmel hiçbir şeyin düşünülemediği varlıktır. Dolayısıyla, Tanrı’nın var olması, Tanrı kavramının varlığının bir gerekliliğidir.

Ontolojik delil, Tanrı’nın varlığını kanıtlamak için mantıksal bir akıl yürütme kullanır. Bu akıl yürütmenin temeli, mükemmelliğin varlığının, mükemmel olmayan bir şeyin varlığında imkânsız olduğudur. Örneğin, mükemmel bir üçgen, üç eşit kenara ve üç eşit açıya sahip bir üçgendir. Bu üçgenin var olması için, kenarlarının ve açılarının eşit olması gerekir. Eğer kenarlardan biri veya bir açısı eşit değilse, üçgen mükemmel değildir. Dolayısıyla, mükemmel bir üçgenin var olması, mükemmel olmayan bir şeyin varlığında imkânsızdır.

Ontolojik delil, Tanrı’nın varlığını kanıtlamak için bu mantıksal akıl yürütmeyi Tanrı kavramına uygular. Tanrı, kendisinden daha büyük veya daha mükemmel hiçbir şeyin düşünülemediği varlıktır. Dolayısıyla, Tanrı’nın var olması, Tanrı kavramının varlığının bir gerekliliğidir.

Ontolojik Delil’in Tarihçesi

Ontolojik delil, ilk olarak 11. yüzyılda Anselmus tarafından öne sürülmüştür. Anselmus, “Proslogion” adlı eserinde, Tanrı’nın varlığını kanıtlamak için şu argümanı kullanır:

Tanrı, kendisinden daha büyük veya daha mükemmel hiçbir şeyin düşünülemediği varlıktır.

Var olmayan bir şey, kendisinden daha büyük veya daha mükemmel olan bir şeyden daha küçük veya daha mükemmeldir.

Dolayısıyla, Tanrı var olmalıdır.

Anselmus’un bu argümanı, Orta Çağ’da ve sonrasında birçok filozof ve teolog tarafından tartışılmıştır. Bu tartışmalar sonucunda, ontolojik delil hem savunulmuştur hem de eleştirilmiştir.

Ontolojik Delil’in Eleştirileri

Ontolojik delile yönelik en yaygın eleştiri, bu delile dayanarak Tanrı’nın varlığının kanıtlanamayacağını savunur. Bu eleştiriye göre, mükemmelliğin varlığının, mükemmel olmayan bir şeyin varlığında imkânsız olduğu şeklindeki önerme, doğru değildir. Örneğin, mükemmel bir üçgenin var olması, mükemmel olmayan bir şeyin varlığında imkânsızdır. Ancak, mükemmel bir varlık olan Tanrı’nın var olması, mükemmel olmayan bir şeyin varlığında imkânsız değildir.

Ontolojik delile yönelik bir diğer eleştiri, bu delile dayanarak Tanrı’nın niteliğinin kanıtlanamayacağını savunur. Bu eleştiriye göre, ontolojik delil, Tanrı’nın var olduğunu kanıtlamaktan ziyade, Tanrı’nın mükemmel olduğu sonucuna varır. Ancak, bu sonuç, Tanrı’nın varlığının kanıtı değildir.

Ontolojik Delil’in Savunmaları

Ontolojik delile yönelik eleştirilere karşı, bu delile dayanarak Tanrı’nın varlığının kanıtlanabileceğini savunan birçok filozof ve teolog vardır. Bu savunucular, mükemmelliğin varlığının, mükemmel olmayan bir şeyin varlığında imkânsız olduğu önermeyle, ontolojik delil’in geçerli olduğunu iddia ederler.

Ontolojik delil’in savunucularından biri olan René Descartes, bu delile dayanarak Tanrı’nın varlığını kanıtlamak için şu argümanı kullanır:

Düşünüyorum, öyleyse varım.

Düşünmek, mükemmel bir yetenektir.

Dolayısıyla, mükemmel bir varlık vardır.

Descartes’ın bu argümanı, ontolojik delil’in savunucuları tarafından sıklıkla kullanılan bir argüman olmuştur.

Ontolojik Delil’in Önemi

Ontolojik delil, Tanrı’nın varlığını kanıtlamak için öne sürülen en eski ve en tartışmalı delillerden biridir. Bu delil, hem teist hem de teist olmayan filozoflar ve teologlar tarafından tartışılmıştır. Ontolojik delil, Tanrı’nın varlığını kanıtlamak için kullanılabilecek bir yöntem olup olmadığı, günümüzde de tartışılmaya devam etmektedir.

Ontolojik Delil’in Günümüze Etkisi

Ontolojik delil, günümüzde de Tanrı’nın varlığını kanıtlamak için kullanılan bir yöntemdir. Bu delil, hem teist hem de teist


Yayımlandı

kategorisi